Hepimiz bu hayatta kendimizi diğerlerinden korumak için bir zırh giyeriz...O kadar parlaktır ki bu zırh bazen insanların gözünü kamaştırır. Bizi zırhlarımıza göre tanımlarlar ve ona göre severler. Giydiğimiz bu zırhımız bazen işimizdir, bazen mezun olduğumuz okul, bazen dinlediğimiz müziktir, bazen de şöhret ya da bankadaki paralarımız...
Twenty years from now you will be more disappointed by the things you didn’t do than by the ones you did do, so throw off the bowlines, sail away from safe harbor, catch the trade winds in your sails. Explore, Dream, Discover. - Mark Twain
Kendimizin üzerine giydiğimiz bu zırha bir de maskeler ekleriz. Evimizden ya da odamızdan çıkmadan önce kapının girişinde asılı duran bu maskeyi takarız ve diğer insanların arasına girmeye hazırlanırız. Sevmesek de, istemesek de yaparız bunu. Çünkü eğer kendimiz gibi olsak iş yerimizde ya da arkadaşlarımızın “neyin var kötü görünüyorsun..”sözlerine mecbur kalmak istemediğimizden, kendimizi gösterip açıklamak istemediğimizden, ya da güçlü görünme isteğimizden hemen takarız maskemizi.
Çoğumuz yaparız bunu.
Bizler yaşadığımız tüm acıları, tüm yara izlerimizi saklamak isteriz. Bizi bu olduğumuz kişi haline getiren tüm o güzel izleri… Çoğu iz güzel görünmez haklısınız, ama benim için hepsinin bir anlamı var. Onlar olmadan ben kim olurdum ki? Çok sıkıcı bir hayatım olurdu kesin.
Too many people spend money they haven’t earned, to buy things they don’t want, to impress people they don’t like. – Will Rogers
Düşmeden kalkmayı da öğrenemezdim eminim. Ama çok uzun zaman o zırhın içinde saklandım ben, insanlardan, eleştirilerden, incinmekten, terkedilmekten korktum. İtiraf ediyorum sevilmemekten, hatta sevilmekten korktum.
Kabul etmeyeceklerinden, kabul edilememekten, onaylanamamaktan, kendi başarımı düşünmez olmuştum. Başkaları ne der? Aman kızım/oğlum elalem ne der diye büyütülen bir nesilden bahsediyorum. Boşver, ne derlerse desinler.
Don’t trade away your happiness now to earn money in hopes that if you make enough you’ll be able to buy it back later. You can’t.
Garantici oldum, kendimi sakladım. Tahmin edeceğinizden daha uzun zaman... Sonra ne mi oldu? Sonra zırhımı bıraktım. Bırakmayı seçtim. Apaçık çıktım herkesin karşısına tüm kırılganlığımla. İlk başlarda korktum, ama güneş gözlerimi kamaştırdığından bir süre bir şey göremedim, parlaklığa alıştığında ise gözlerim daha önce göremediği kadar net gördü herşeyi. Renkler daha parlaklaştı, zihnim berraklaştı, içimi anlatamayacağım bir sıcaklık kapladı, hafifledim, ve o taze havayı içime çektim...Mis gibiydi. Yaşadığımı hissettim..Uzun zaman sonra. Ve koşmaya başladım, artık zırhımı taşımak zorunda olmadığım için çok hafiflemiştim ve özgürdüm...Özgürüm!
You are more than what you do. Your title should not confine you, and your job does not define you.
Sizin başarınız bazı insanların kendi başarısızlıklarını hatırlatacak ve bu yüzden sizi eleştireceklerse, bırakın eleştirsinler. Çünkü siz birşeyleri başardığınızda bir sembol olacaksınız. Ve bu bazı insanların hoşuna gitmeyecek (maalesef) Çünkü onlar sizin başarılarınıza tanık oldukça kendilerini yetersiz hissedebilecek. Neden mi? Çünkü siz başarılabileceğinin en somut kanıtı olacaksınız. Çünkü siz hala umudun olabileceğini, insanların değişebileceğinin en somut kanıtlarından biri olacaksınız. Ve bazıları sizi takdir etmektense sizi aşağıya çekmek isteyecek, çünkü bu çok daha kolay:)
The battles that count aren’t the ones for gold medals. The struggles within yourself – the invisible battles inside all of us – that’s where it’s at. – Jesse Owens
Onların bu tavrına karşı üzülseniz de, şaşırsanız da bir seçim yapmanız gerekiyor. Ya onları görmezden gelip kendi başarı yolunuza devam edersiniz, ya da uyum sağlamak için kendinizi geri çekersiniz. Zırhınızı tekrar giymek bu reddedilme ve kıskançlık acısını hafifletir sanırsınız ama aslında olan şey şudur: Kendi potansiyelinizin altında garantici bir hayatta ortalama bir insan olarak devam edersiniz.
Being the richest man in the cemetery doesn’t matter to me. . . Going to bed at night saying we’ve done something wonderful. . That’s what matters to me. – Steve Jobs
Nolur takılmayın bu insanlara, siz inandığınız şeyler için mücadeleye devam edin lütfen. Bir gün haklı çıktığınızda emin olun etrafınızda o insanlar olmayacak bile. Sizin gibi hayallerinin peşinden koşan ve bunun için emek harcayan güzel insanlar bulacaksınız bu yolda. Onlar sizi düştüğünüzde kaldıracak el olacak. Susadığınızda buz gibi suyu onlar verecek. Acıktığınızda yemeğini paylaşan onlar olacak. Ben inanıyorum bu güzel insanlarla sevdiğiniz şeyleri yaparken karşılaşacaksınız!
Dreamers need to stick together. One can not change the whole world, but can change the perception of the world to them.
Sizi bu hayatta ne ağırlaştırıyorsa hafifletin, biraz izin verin bu yolda yanınızda yürüyecek güzel insanlara, ilham verin, ilham alın ve birlikte değiştirin. Bir deniz yıldızı çok önemli değil mi? Her bir insan önemli bu dünya için. Sen önemlisin, unutma olur mu?
“There is only one thing that makes a dream impossible to achieve: the fear of failure.” ― Paulo Coelho, The Alchemist
Sevgilerimle,
Gizem
PS: Umarım yazılarımdan keyif alıyorsunuzdur. Beğeniyorsanız paylaşabilirseniz çok çok mutlu olurum:)