“Bu yazı gerçek bir olaydan alınmıştır”
diye havalı bir başlangıç yapmak isterdim hazır tatildeyken. Tamam tamam bana kızmayın lütfen kumsal, tatil falan dedim diye:)
Tamam tamam bana kızmayın lütfen, bu soruyu kendime de sormam gerekiyordu da birlikte deneyelim istedim:)
Bugün bayramın son günü…Bazılarınız çoktan tatile çıktı bile, bazılarınız da bugünü bekliyordu. Bazılarınız da benim gibi bayramda çalışacak. Olsun, hayat her zaman çok da kolay olmuyor, çalışmamız gerekiyor ilerlememiz için.
Beni sorarsanız, geçtiğimiz Pazartesi İzmir’e geldim, hem ailemle birlikte vakit geçirmek, hem de 2 senedir yapamadığım tatilimi yapmak için.
Tatil mi? O da ne?
1 hafta geçti ve sizlere bu yazımı kumsaldan yazıyorum. (Henüz tatile çıkamayanlar, nolur bana kızmayın, bu sene çok çalıştım hakettim gerçekten de, en azından bugün:)
Yalnız öngöremediğim bir şey varmış: Kendi işini yapıyorsan tatil fikri biraz farklı oluyormuş.
Çünkü inanın her gün minimum 2 görüşmeyle, maillerle ve danışanlarımla yakından ilgilenerek geçirdim. Kitaplar okuyup, kitabımı yazmaya devam ederek…
Ama şunu öğrendim: Bu harika bir duyguymuş! Dünyanın her yerinde, her zaman kendi işimi severek yapabilmek…İşte bu bana Özgürlük duygumu iliklerime kadar hissettirdi ve bir kez daha verdiğim karardan dolayı müteşekkir oldum.
Çünkü sevdiğin şeyi yaptığında aslında çalışmak ve hem kendine hem de başkalarına yardımcı olabilmek inanılmaz bir mutluluk veriyor.
“Instead of wondering when your next vacation is, maybe you should set up a life you don't need to escape from.” ― Seth Godin
Çoğunuz da bu hafta tatile çıkıyor diye düşünüyorum, peki sizler neler yapacaksınız tatilinizde?
Tatilinizde bolca kendinize vakit ayırın, gülün, sohbet edin, okuyun, gelişin, konuşun, dinlenin.
Ama şunu aklınızdan çıkarmayın lütfen, asıl olay tatilde mutlu olmak değil, tatilden dönüşte de mutlu olabilmek. Bunu biraz düşünün isterseniz. Kaçımız tatil dönüşünde yaptığımız işten, hayatımızdan mutlu ve gururlu olacağız?
O yüzden sizlere basit bir liste hazırlamak istedim. Haydi başlayalım:
1. Bol Bol Kitap Okuyun
Hani "kitap okuyor musun?" sorusuna, "ama vaktim yok ki:(" diye cevap veriyoruz ya, alın size vakit.
Kendinize ve diğer insanların o büyülü dünyasına adım atın. Araştırın. Ama lütfen sevdiğiniz ve ilginizi çeken şeyleri okuyun, öyle zoraki “en iyi satan” ları almak durumunda değilsiniz.
Size önerebileceğim birkaç kitap da var aslında. Bunlardan benim için en değerlilerinden Erich Fromm’un Sevme Sanatı adlı kitabı. Hermann Hesse’den Siddhartha, Damian hatta Hesse’nin tüm kitapları:) İnsana ve kendinize dair çok şey öğreneceğinizden eminim.
Ben 1 haftada 3 kitap bitirdim, ve kaldı 10:) Araştırıyorum demiş miydim? :)
2. Detoks Yapın
Yok yok, amacım bir diyetisyen gibi ahkam kesmek değil.
Ben bedensel ve zihinsel arınmadan bahsediyorum. İşinizi, dertlerinizi, toplantıları, yöneticinizi düşünmeye ve endişelenmeye biraz ara verin lütfen.
Kendinize ve geleceğinize odaklanın. Hayal edin, gerçekten de ne yapmak istiyorsunuz?
3. Yatın, Dinlenin ama Kendinizi Uyuşturmayın
Ya Gizem tatildeyiz, bize biraz izin ver, eğlenmek bizim de hakkımız dediğinizi duyar gibi oluyorum. Çoğu danışanım da bunu diyor. Ee ben de onu diyorum:)
Eğlenin tabii eğlenmesine. Hatta kendinize izin verin ama kendinizi uyuşturmayın lütfen. Öğlene kadar uyumayın mesela erken kalkın, sabah mis gibi bir kahve yapın, açın kitabınızı sabahı karşılayın, varsa eğer denize girin, yürüyüş yapın.
Etrafınıza bakın, keşfedin!
Ben her sabah 5’te kalktığım için demiyorum bunu (gerçekten de son 1 haftadır 5'te uyanıyorum) ama çok keyfli oluyor. İnsanlar uyuyor ve doğa uyanmış…Dikkatli dinlerseniz kuş sesleri ve doğayı dinleyip aslında bir parçası olduğunuzu hissedebiliyorsunuz.
Ki bu da HARİKA bir duygu!
4. Keyif Alın
Her dakikanızdan keyif alın.
Canınız ne istiyorsa onu yapın.
Bakın bakalım zorlamayınca zihniniz ve bedeniniz sizi şaşırtacak mı?
5. Gülümseyin
Uzmanların araştırmalarına göre tatile çıkmadan önce ve çıktıktan sonraki mutluluk seviyemiz “gerçekten” tatildeyken olduğumuzdan daha yüksek.
Garip değil mi?
Ama işte insan hayal eden ve anılarını hatırlayan bir varlık. İçindeyken çok da fazla farkına varamıyoruz ama siz farkına varın. İliklerinize kadar hissedin özgürlüğünüzü ve keyfinizi.
Önce kendiniz, daha sonra da çevrenizdekiler için gülümsemeyi ihmal etmeyin:)
6. Yaratın
Ne olursa olsun, yaratın ve eserinizle gurur duyun.
Bir Michelangelo ya da bir Shakespeare olmayabilirsiniz ama bu sizin yarattıklarınızı küçümseme hakkını kimseye vermez, hatta size bile:)
7. Araştırın
Hani o ilginizi çeken konu vardı ya, hani toplantılardan ya da projelerden fırsat bulamamıştınız…Arkadaşlarınıza heyecanla bahsettiğiniz hani…
İşte size fırsat, biraz daha derine inin o konuda, araştırın bakın neler yapılmış, neler söylenmiş, ne gibi fırsatlar var?
Belli mi olur, belki bundan sonraki o süper fikir sizden çıkacak ve insanların hayatlarını iyileştirme fırsatınız olacak.
Denemeden bilemeyiz değil mi?
8. Yeni İnsanlarla Tanışın
Böyle değil tabii ki:) Karşınızdakinin gözlerine bakarak...
Deneyin demiştim değil mi, işte size bir fırsat. İnsan kendini diğer insanlarda tanıyor. O yüzden sizi tanıyanlara değil, tanımayanlara kendinizi anlatmaya çalışın.
Çünkü tanıdıklarımıza nasılsa beni bilen biliyor diyerek çoğu detayı anlatmıyoruz. ve o detaylar o kadar önemli ki değişim için!
Yaptıklarınızı ve başarılarınızı tekrar hatırladığınızda, söylediklerinize siz bile inanamayacaksınız.
Mesela ben dün yeni biriyle tanıştım ve kendimi şunu derken buldum: “Küçükken Genetik Mühendisi olmak istiyordum ama daha sonra İşletme Mühendisi oldum. Neden mi Genetik? Dünyayı değiştirmek istiyordum da ondan, fil büyüklüğünde elma yapıp açlığa son vermek istiyordum” ...
Daha sonra muhabbetinizin geldiği yere inanın siz bile şaşıracaksınız:)
9. Kendinizi Şaşırtın
Bu da bizi listemizin bu maddesine getiriyor.
Daha önce cesaret edemediğiniz, denemediğiniz, yapmadığınız, söylemediğiniz bir şey yapın. İçinizdeki çocuğu keşfedin, biraz şımartın onu.
Kendi sınırlarınızı esnetin, kendinize izin verin. Şaşırmak gerçekten de bize insan olduğumuzu hissettiriyor.
Her şeyi de tahmin etmeyin, bırakın bakalım siz kendinizi şaşırttığınızda neler olacak?
10. Fişi Çekin
Tabii ki bu yazımı okuduktan sonra:))
Bilgisayarlarınıza, cep telefonlarınıza, tabletlerinize, maillerinize, sosyal medyaya biraz ara verin lütfen...
Etrafınıza bakın, dışarı çıkın, konfor alanınızdan dışarıya bir adım atın. Şu mavi ışıklara biraz ara verin yani. Uyumadan önce özellikle…Vücudunuzun melanine ihtiyacı var ve bu mavi ışıklar yüzünden vücudumuz yeterince salgılayamıyor. Sizi gecenin bir yarısı uyandırıyor da (denedim, öğrendim, hala öğreniyorum:)
Mavi ışıklardan ziyade gökyüzüne bakın, görebiliyorsanız gece yıldızlara, sabah doğan güneşe...dönüp duran bir gezegende olduğunuzu hatırlayın lütfen.
Evet, aslına bakarsanız bu listeyi de boşverin, hiç umursamadan, anın tadını çıkarın!
Bırakın listeleri, To-Do larınızı, “yapmam gerek”leri.. Kendinizi dinleyin, en çok da kendinizi... Bakalım gerçekten de ilgiyle ve yakından dinlediğinizde neler duyacaksınız?
Tatil dönüşü çok daha güzel haberler vereceğim, sizler için güzel bir yazı dizisi hazırlıyorum:)
PS: Bu şarkı da tatil bonusu olsun, umarım günleriniz böyle geçer:) İlham verici videoları da web sitemden izleyebilirsiniz, çok keyifli inanın. Beğendiyseniz paylaşırsanız da çok mutu olurum, belki başkalarının da hoşuna gider, kimbilir:)
Sevdiklerinizle birlikte hepinize mutlu bayramlar ve tatiller dilerim:)
Tatil dönüşü görüşmek üzere!
Sevgilerimle,
Gizem
www.gizemsahan.com
Comments