Sevgili arkadaşım, yıl sonu geldi, geçti ve yeni bir yıl başladı, nasılsın? Sibirya soğukları ile başa çıkmaya çalışırken biraz içimiz ısınsın istedim:)
Ocağın ilk haftalarında genelde hep bir önceki yılın iç hesaplaşmaları yapılır, insanlar kendilerine yeni listeler çıkarır ve yapmaya çalışır. Ben de bu geleneği bozmayayım dedim kendi çapımda.
Bu arada sizin seneniz nasıl geçti? Benimkisini az çok biliyorsunuz, yeni kararlar, cesaret ve sevdiğim işi bulma ve yapma süreciyle geçti ve bu sebeple yeni yıl beni çok heyecanlandırıyor. Kimlerle tanışacağım, neler yapacağım, hayallerimi gerçekleştirecek miyim inanın merak ediyorum, heyecan duyuyorum!
Ben genelde tam da yeni bir yıla girerken 10 dan geriye toplu sayma işini toplu bir çılgınlık olarak görüyorum. İnsanlar hep birlikte 10…9…8…diye sayıp bitirdiğinde çılgın gibi mutlu olup etrafındaki kişilere sarılıyor, öpüyor, sarılmasa bile gülüyor bağırıyor değil mi? Çok acayip gerçekten de. Bana kalırsa bunu bugün hatta hemen şimdi de yapabilirizJ Madem işin sırrı 10’dan geriye doğru sayıp mutlu olmak, neden koca bir yılın bitmesini bekleyelim ki?
Gelelim 2014’ten neler öğrendiğime…Bir varmış, bir yokmuş… Hadi birlikte geriye doğru sayalım:)
10. İstifa etmek oldukça zor bir kararmış.
“Screw you guys, I am going home!” – Eric Cartman
Bu senenin en önemli kararı benim için plazadaki beyaz yaka hayatımdan istifa etmekti. İlk yazımda istifa etmenin aslında ne kadar zor olduğunu yazmıştım buradan okuyabilirsiniz. Her ay düzenli maaş, sigorta derken bir anda belirsizliklere atılmak inanın sandığınızdan daha zor, fakat hayatın kolay olacağını kimse söylemedi değil mi? Şu an kendi işimi yapıyorum, bilmeyenler için tekrar hatırlatmak isterim: kariyer ve gelecek koçluğu. İnanın yaptığım işi çok seviyorum, insanlarla birlikte bir şeyleri daha iyiye doğru değiştiriyoruz. İnsanların gözlerindeki pırıltıyı görmek paha biçilmez bir duygu! 2015’te de yeni projelerimle birlikte kendimi yenileyerek bir çok güzelliklere imza atmak istiyorum. Bakalım neler olacak:)
9. Kendi sesini keşfetmek çok güzel bir duyguymuş.
“Don’t let the noise of other people’s opinions drown out your inner voice.” - Steve Jobs.
Kelimelerin gücünü çoğu zaman yadsıyoruz. Eşimize, yöneticimize, arkadaşlarımıza, çocuğumuza ya da etkilemek istediğimiz her hangi birine söylediklerimiz o kadar da önemli ki….Deneyimlediğim kadarıyla bir şeyi nasıl söylediğimiz ne söylediğimizden daha önemli oluyor çoğu zaman. Nasıl söylediğimizi de bizim hislerimiz, düşüncelerimiz ve anılarımız oluşturuyor.
Kendi sesimizin gücünü bilmiyoruz, susma hakkımızı kullanıyoruz. “Niye canımı sıkayım ki şimdi durup dururken”, “aman aramız bozulmasın”, “o soruyu sorarsam herkes çok saçma olduğunu düşünecek” gibi gibi gibi bir çok bahanemiz var. Bir şeyi düşünmek çok güzel, farkında olmak çok daha güzel fakat bunun için bir şey yapmazsak, anlatmazsak, konuşmazsak pek de bir sonuç getirmiyor, öyle değil mi? Eğer kendimizi ifade edemezsek başkaları bizi nasıl tanısın? Nasıl anlasın? Gerçek iletişim davranış değişikliği yaratır, eğer yaratmıyorsa çok basit anlamda karşımızdakilere sadece ileti veriyor oluyoruz. (Communication vs Information). Konuşmalarınızı düşünün, bir davranış değişikliği yaratıyor mu? Ben bu sene bunu öğrendim ve sizlerle paylaşabilmek bile çok güzel bir duyguydu, okuduğunuz ve paylaştığınız için, kendi güzel sesinizi duyurduğunuz için çok teşekkür ederim:)
8. Mutlu olmak sandığım kadar zor değilmiş.
“ Happiness is only real when it’s shared" – Into the Wild
Acıları seven bir ülkenin çocuğu olarak, mutlu olmanın ayıp sanıldığı ve hakir görüldüğü, mutlu ve iyi hislerini paylaşmanın tepki aldığı gerçeğinin aslında ne kadar zavallıca bir argüman olduğunu farkettim bu sene. Elinde içkin sırtını duvara yaslamış, can sıkıntısı ile öylece etrafa bakmak yerine dans etmeyi seçiyorum ben artık. Müzikle birlikte keyif almayı. Mutlu olmak beyin kimyasıyla alakalı olduğu kadar sizin de elinizde. Siz bir şeyleri başardığınızı hissettiğinizde, bir fark yarattığınızda gelen mutluluk ise paha biçilemez! En çok da ailem mutlu, çünkü onların da tek istediği çocuklarını mutlu görmek(miş) bunu öğrendiğim çok iyi oldu bu sene:)
7. İnsan kendini insanlarda tanıyormuş.
“People inspire you, or they drain you. Pick them wisely." – Hans F. Hasen
Bu hayatta türlü zorluklarla karşılaşıyoruz ve aslında bu engeller aşmamız için bize ilham kaynağı olmak yerine bizi geriye çeken bahanelerimiz oluyor çoğu zaman. Eğer bir şeyleri çabucak ve kolayca buluyorsanız, onlar ilham verici değildir. Biz genelde zoru severiz. Ve tek başına çözmeyi de. İnanın bunu benden daha iyi bilen yoktur. Çünkü ben de öyleydim. Ne mi değişti? Yeni oyun arkadaşları buldumJ Tek başına satranç oynamanın eğlenceli olduğunu söyleyen varsa, lütfen söylesin, çünkü bana artık zevk vermiyordu, ne mi yaptım, değiştirdim, bu kadar:)
6. İnsanın sevdiği bir işi yapmasi M-U-H-T-E-Ş-E-M bir duyguymuş.
"Don’t ask what the world needs. Ask what makes you come alive, and go do it. Because what the world needs is people who have come alive." – Howard Thurman
Şunu çok net hatırlıyorum kurumsal hayatımın ilk zamanlarında o hafta şehirde neler olup bittiğini gösteren bir bülten hazırlıyorum, ücretli ücretsiz, aile için alternatif…tüm etkinlikleri hazırlayıp mail atıyordum. Yok kimse benden bunu yapmamı istemiyordu ama bu beni mutlu ediyordu. En azından insanlara zaman kazandırdığımı düşünüyordum…taa ki bir gün biri geldi bana ve dedi ki “Gizem işin mi yok neden bunları yolluyorsun, belli ki boş vaktin çok!” anlayamadım tabii ilk başlarda ne demek istediğini ama sonradan anladım, departmanlar arasında benim işim seninkinden daha önemli, bak senin uzmanın bunları yayınlıyor demek ki vakti çok….Benimle iş hayatında baya dalga geçtiler emin olabilirsinizJ Çünkü oraya ait değildim, ve onlara duymak istemedikleri sorular soruyordum… Bunu farketmek ve gülümsemek bile güzel, çünkü artık yapabiliyorum
5. İnsan kendi kendini şaşırtabiliyormuş.
"We all die. The goal isn’t to live forever, the goal is to create something that will." – Chuck Palahniuk
Web dizayn konusunda hiç bir şey bilmeyen ben şu an hali hazırda 2 tane web sitesi yaptım. Yapabileceğimi düşünmüyordum bile:) Hazırladığım tüm posterler, animasyonlar, videolarla birlikte her geçen gün yeni şeyler öğreniyorum. İnanılmaz bir duygu. Gelen yorumlar da çok hoşuma gidiyor itiraf etmeliyim, çok teşekkür ederim!
4. Herkes değişebilirmiş.
“ Nothing that I can do will change the structure of the universe. But maybe, by raising my voice I can help the greatest of all causes—goodwill among men and peace on earth.” - Albert Einstein.
Kişilik testlerini biliyorsunuz değil mi, mutlaka siz de yapmışsınızdır, mavi-sarı, baykuş-şahin, vs… Beni tanıyanlar bilir, ben kişilik testlerine genelde karşıyımdır, insanları kategorize eden hemen hemen herşeye de karşıyımJ Çünkü insan olarak biz durumsalız, sokaktan geçen biri bize tokat atsa, akli dengesinden şüphe ederiz de annemize tokat atsa gözümüz dönebilir…Şiddet karşıtı en sakin sandığınız insanlar istenmeyen durumlar karşısında en vahşi kişi olabilir… O zaman neden bizi kategorize etmeye çalışıyorlar sizce? O.B.E.B inizi bularak ona gore yönet-e-bilmek için. (OBEB:Ortak Bölenlerin En Büyüğü:) Eğer istersek değişebiliriz, başkalarının bizi kategorize etmesi çok da önemli değilmiş, kontrol bizde bunu farkettim.
3. Herkesin desteğe ihtiyacı varmış.
"It doesn't interest me what you do for a living. I want to know what you ache for - and if you dare to dream of meeting your heart's longing. It doesn't interest me how old you are. I want to know if you will risk looking like a fool - for love - for your dreams - for the adventure of being alive." - Oriah Mountain Dreamer
Herşeyle tek başıma mücadele etmek ve güçlü görünmek zorunda olmadığımı fark ettim bu sene. Hepimiz bu hayatta kayıplar yaşadık, kötü seçimler yaptık, haksızlığa uğradık… İlerleyebilmek için, yeni serüvenler yaşayabilmek için, yeni kararlar alabilmemiz için bunları aşmamız gerekiyor... İş yerinizi düşünün lütfen… Kaçınız iş yerinde mutlu? Yöneticinizle, iş arkadaşınızla, İnsan kaynaklarıyla çok ama çok iyi anlaşan kaç kişi var aramızda? Ücret politikası çalışma saatleri, takdir edilme, yan haklar konusunda tüm istediklerinizi veriyorlar mı? Toplantılarda karşı çıktığınız bir konuda fikrinizi özgürce ve hiç de çekinmeden söyleyebiliyor musunuz? Söylediniz diyelim peki söylediğinizde bu ileride aleyhinize kullanılmıyor değil mi? Yöneticinize ve çalışma arkadaşlarına tamamen güvenen kaç kişi var? Güven o kadar önemli ki gerek iş hayatında gerekse özel hayatınızda. Ben bu sene güvenebilmeyi, yardım istemeyi, destek görmeyi tekrar öğrendim…
2. Spontan olabilmek en güzel özgürlüklerden biriymiş.
"Courage and willingness to just go for it, whether it is a conversation or a spontaneous trip or trying new things that are scary - it is a really attractive quality." - Alanis Morissette
Spontan olmak, kendini biraz da değişime ve adaptasyona bırakabilmek, istediğin şeyi yapmak o kadar güzelmiş ki. Mesela yeni yılı ailemle geçirmek istediğimi farkedince ani bir kararla İzmir’e gidiyorum yarın sabah. Minik yeğenlerim, ablam, annem ve babamla birlikte olabilmek en güzel hediyelerden birisi. Hala vaktim ve şansım varken bunu kutlamak istedim.
1. Değişim o kadar da korkutucu değilmiş.
“Don’t say you don’t have enough time. You have exactly the same number of hours per day that were given to Helen Keller, Pasteur, Michaelangelo, Mother Teresea, Leonardo da Vinci, Thomas Jefferson, and Albert Einstein.” –Life’s Little Instruction Book
Neden kendi istediklerimi yapmayı bunca sene ertelemişim inanın şu an size bunları yazarken hala sorguluyorum. Kendi kararlarımı verebildiğim için ve bu dünyada ufak da olsa bir fark yaratmaya karar verdiğim için çok mutluyum. Paylaşabildiğim için, siz de okuduğunuz ve içten yorumlarınızı benimle paylaştığınız için de öyle.
2014 senesinde hayatıma giren, ilham veren, destek olan, değişim yaratan, 2015’te de bu değişimi sürdürmek için güzel sesini duyuran herkese çok ama çok teşekkür ederim.
Mutlu seneler!
Sevgilerimle
Gizem
PS: Şimdi sırada 2015’te neler yapacağım var:) Bunlardan ilki her yazımda bana ilham veren TED videolarını web sitemde paylaşmak. Her hafta yazımla birlikte bir TED videosu ile kendinizdeki değişimi gözlemlemeye ne dersiniz? Buradan ilk videomuzu izleyebilirsiniz.
Comments